Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ(Seri No:34)

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ(Seri No:34)

1-Tevkifata tabi işlemlerde mücbir sebep uygulaması ile ilgili olarak; Alıcı firma mücbir sebep kapsamında ise tevkifat kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulanmıyordu. Artık satıcı ve alıcının birlikte mücbir sebep kapsamında olması durumunda tevkifat uygulamasına devam edilecek. Dolayısıyla Satıcı firmalar mücbir sebep kapsamında ise karşı tarafın durumuna bakmaksızın tevkifat uygulaması kapsamında fatura düzenlemeye devam edecektir. 

2-Hizmet ihracatında iade şartlarından bir olan ödeme belgesinde yer alan “Döviz” ibareleri kaldırılmış yerine “Bedel” ifadesi getirilmiştir. Bununla birlikte hizmet ihracatına ilişkin “TL” olarak düzenlenen fatura bedellerinin “TL” olarak Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belgelere istinaden de iade yapılabileceği hususu tebliğe eklenmiştir.

3-İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde İstisna başlığının altında yer alan ve “İstanbul İl Özel İdaresi”ne bağlı olan İstanbul Proje Koordinasyon Birimi “İstanbul Valiliği”ne bağlanmıştır. Ayrıca bu kuruluşlara 31.12.2020 tarihine kadar yapılan teslimlerde istisna uygunırken teslim süresi 31.12.2025 tarihine uzatılmıştır. 

4-2019 UEFA Süper Kupa ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Müsabakaları Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde İstisna başlığı ve birinci paragrafında yer alan “2020” ifadeleri “2021” olarak değiştirilmiştir.

5-Milli Eğitim Bakanlığına Bilgisayar ve Donanımlarının Bedelsiz Teslimleri ile Bunlara İlişkin Yazılım Teslimi ve Hizmetleri kapsamında 31.12.2020 tarihine kadar yapılan teslimler istisna iken bu süre 31.12.2023 tarihi olarak revize edilmiştir.

6-“18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamındaki devirler katma değer vergisinden istisna edilmiş. Bu kapsamda yüklenilen vergiler indirim konusu yapılabilirken indirim yoluyla giderilemeyen verginin iadesi mümkün bulunmamaktadır.

EK MADDE 1- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları tarafından bu maddenin yürürlük tarihinden önce yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’deki şubelerinin bulunduğu yerlerde söz konusu şirketlerin ortaklarınca, işletme konuları, ticaret unvanları, sermayeleri ve ortaklık payları aynı kalmak suretiyle, bu madde ve özel hukuk hükümlerine tabi olmak ve ikinci fıkrada belirtilen işlemleri gerçekleştirmek üzere, Cumhurbaşkanı kararıyla ayrı birer şirket kurulabilir. Bu şirketler, bu madde ve 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun bu maddeye aykırı olmayan hükümlerine göre Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü de alınmak suretiyle hazırlanacak esas sözleşmelerinin tescil ve ilanıyla faaliyete geçerler.
Kurulan şirketler faaliyete geçmelerini müteakip en geç altı ay içerisinde yurt dışındaki şirketlerle yapacakları protokollerle, yurt dışındaki şirketlerin her türlü; haklarını, alacaklarını, yükümlülüklerini, taşınırlarını ve taşınmazlarını, gemilerini ve taşıtlarını, ruhsatlarını ve lisanslarını, fikri ve sınai haklarını, uluslararası kuruluşlar ve şirketler nezdindeki hisselerini ve ortaklıklarını, sözleşmelerini ve kredi anlaşmalarını, araçlarını, gereçlerini ve malzemelerini, yazılımlarını ve donanımlarını, yazılı ve elektronik ortamdaki kayıtlarını ve diğer dokümanlarını, taraf olduğu davaları ve icra takiplerini, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki borçlarını ve personelini devralabilirler. Söz konusu devir işlemlerinin tamamlanmasıyla beraber, yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’deki şubeleri talep üzerine tasfiyesiz terkin olunur.  Bu devirlere ilişkin bütün devir, temlik ve intikal işlemleri ile bu işlemlerden doğan kazançlar ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek her türlü sözleşme, protokol ve kâğıtlar damga vergisi dâhil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerden istisnadır. Bu devir işlemlerine ve protokollere ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yetkilidir. İlgili mevzuatta yurt dışındaki şirketlere yapılan atıflar devir işlemlerinin tamamlanmasını müteakip ilgisine göre Türkiye’de kurulan şirketlere yapılmış sayılır.

7-Tebliğin (III/B-3.4.8.) bölümünden sonra gelmek üzere başlığı ile birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir. Bu doğrultuda yapı kullanım izin belgesi alınan ve mülkiyeti devredilmiş olan konutlarda, fiili teslime ilişkin belge talebine ve yoklamaya gerek kalmaksızın iade taleplerinin değerlendirmeye alınacağı belirtilmiştir.

“3.4.9. Yapı Kullanma İzin Belgesi Bulunan ve Mülkiyeti Devredilen Konutların Tesliminde İade
İndirimli orana tabi konut teslimleri nedeniyle iade talebinde bulunulabilmesi için konutların tamamlanarak alıcılara fiilen teslim edildiğinin tevsiki gerekmektedir.
Gayrimenkul satışlarında mülkiyetin devri ise gayrimenkulün tapuda alıcı adına tescil edilmesi suretiyle gerçekleşmektedir.
Diğer taraftan, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 30 uncu maddesine göre, yapı inşaatının tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye veya valilikten yapı kullanma izni alınması mecburidir. Bu izin, yapı sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespitine ilişkindir.
Bu itibarla, yapı kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iade talepleri, konutun fiilen kullanımına ilişkin başkaca bir belge aranmasına veya bu bağlamda bir yoklama yapılmasına gerek bulunmaksızın değerlendirmeye alınır.”

8- Tebliğin (IV/A-2.1.1.) bölümünün birinci paragrafının birinci cümlesinin sonuna aşağıdaki ibare eklenmiştir. Bu doğrultuda KDV alacağının, (ÖTV’ye tabi malların indirimli oran uygulanmak suretiyle tesliminden kaynaklanan KDV İade alacağı hariç) ÖTV kanunundan doğan borçlara mahsup edilmeyeceği belirtilmiştir. 

“Şu kadar ki, 3065 sayılı Kanunun 36.ncı maddesinin ikinci fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, KDV iade alacağı ÖTV Kanunundan doğan borçlara (ÖTV’ye tabi olan malların indirimli oran uygulanmak suretiyle tesliminden kaynaklanan KDV iade alacağının, bu mallara ilişkin ÖTV borçlarına mahsuben iadesi hariç) mahsup edilemez.”

5 107
Linkedin Hesaplarımız
Son Yazılar
Ayın İpucu
İşletmedeki stokların TL tutarları 2023 yıl sonunda enflasyonla vergi alınmadan düzeltilecek. Tutarları artırılmış bu stoklar 2024'de satıldığında maliyet olarak kabul edilecek. Önemli bir vergisel avantaj.
© 2021. All Rights Reserved.